Rodos Adasının Tarihi

 

Antik Zamanlar

 

tarihi-yapilar-Geomuseum-alt Adaya yerleşim neoklasik dönemde idi,bu kültüre ait az kalıntı olsa bile.

 

MÖ 16. yüzyılda Girit Uygarlığı adaya yerleşti. Ondan daha sonra Yunan Mitolojisi, yeni bir Rodos ırkı isimlendirdi, Telchines. Rodos ve Danaus (Mitolojik bir karakter) ile ilişkilendiriliyordu. Bazen takma adı Telchinis ile adlandırıldı. 15. yüzyılda Achaeans istila etti. 11. yüzyılda Dorianların gelmesiyle ada gözde olmaya başladı.

 

Daha sonra adanın üç büyük şehri olan; Lindos, Lalyssos ve Kameiros Dorlar tarafından inşa edildi. İstanköy, Knidos ve Halikarnassos ile birlikte. Şair Pindar methiyesinde “Ada, güneş tanrısı Helios ve Rodos perisinin birliğinde doğdu ve şehir onların üç oğlu için isimlendirildi” der. Roda adanın doğal çiçekli bitkisi pembe Hibiscusdur.

 

Pers istilasının adayı kaplamasının ardından MÖ 478’de Perslerin Atina güçleri tarafından yenilmesi ile Rodos adası şehirleri Atina Birliği’ne (Atina tarafından yönetilen, MÖ 5. yüzyıldaki Yunan şehir devletleri birliği) bağlandı. MÖ 431 yılında Pelepones Savaşı çemberi yardığında Rodos geniş bir şekilde tarafsız kalıyordu. Birliğe bağlı olmasına rağmen savaş 404 yılına kadar sürdü. Fakat Rodos bu zamanda çatışmadan tamamen geri çekildi ve kendi yoluna devam etmeye karar verdi. MÖ 408 yılında şehir devletleri bir ülke oluşturdular ve yeni Rodos’u yeni başşehir olarak adanın en kuzey ucunda inşa ettiler.

 

Onların düzenli planı Atinalı mimar Hippodamus tarafından gözden geçiriliyordu. Mamafih Pelepones savaşları tüm Yunan kültürünü zayıflatmıştı ve istilaya açık tutuyordu. MÖ 357 yılında ada Karyalılar tarafından kral Mausolus tarafından fethedildi. Daha sonra da MÖ 340’da Persler’in eline geçti. Fakat onların dönemi kısa oldu, bu şehir halkı için rahatlatıcı bir durum oldu. Rodos MÖ 332’de Makedonyalı Alexander III ün Persleri yenmesinden sonra büyüyen bu imparatorluğun bir parçası haline geldi. Alexander ın ölümünü takiben onun generalleri krallığı kontrol etme çekişmesine girdiler.

 

Onların üçü Ptolemy, Seleucus ve Antigonus krallığı kendi aralarında bölmeyi başardılar. Rodos, Ptolemies ile ticari ve kültürel bağlarını İskenderiye ile kuvvetlendiriyordu.Ve baraberce şekillendirdikleri Rodos-Mısır birliği Akdeniz’nde ticareti boydan boya kontrol ediyordu. MÖ 3. yüzyılda şehir denizcilik, ticaret ve kültür merkeziyle gelişti ve şehrin parası Akdeniz’in her tarafında dolaşımda idi.

 

Rodos’un meşhur felsefe okulu bilim, edebiyat ve hitabeti İskenderiye’li üstadları ile paylaşıyordu. Tanınmış isimler Rodos’ta bir okul kuran Atinalı hitabet Aeschines, Apollonius of Rhodes (MÖ 3. yüzyıl-MÖ 246, epik şair, bilim adamı ve İskenderiye kütüphanesi direktörü),astronom Hipparchus ve Geminus ve hitabetçi Dionysios Trax. Heykel okulu zenginlik, dramatik stilde gelişti. Ve bu Hellenistic Baraque Hellenistik Barok tarzı olarak karakterize edilebilir.

 

Ortaçağ Dönemi

 

1309’da Bizans çağı, adanın Hospitalier Şövalyeleri (1080 yılında Kudüs’de kurulan ve Saint John kudüs,Rodos ve Malta tarikatı, Malta şövalyeleri, Rodos şövalyeleri ve Malta silahşörlerini içeren bir organizasyon) tarafından zapt edilmesiyle son buldu. Yeni ismiyle Rodos Şövalyeleri yönetimi altında şehir ortaçağ Avrupa ideal modeline göre yeniden inşa edildi. Şehrin meşhur anıtlarının çoğunu Palace of the Grand Master Büyük Üstatların Sarayı içerir. Bu dönemde yapılmıştır.

 

Şövalyelerin inşa ettiği bu kuvvetli duvarlar 1444 deki Mısır Sultanı ataklarına ve Mehmed II nin 1480 deki ataklarına karşı koyup ayakta kaldılar. Son olarak Rodos Kanuni Sultan Süleyman’ın 29 Aralık 1522 deki geniş ordusuna karşı yenik düştü. Kalan birkaç şövalyeye SicilyaKrallığı’nda istirahat etmelerine izin verildi. Şövalyeler daha sonra onların operasyon merkezi Malta’ya hareket edeceklerdi. Ada yaklaşık 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu mülkiyetinde kalmıştır.

 

Modern Tarih

 

1912’de Trablusgarp Savaşı sırasında Rodos İtalya tarafından işgal edildi. 1948’de Onikiada’nın diğer adalarıyla birlikte, Yunanistan’a katıldı. Adada bulunan Türk azınlık 1923’teki Türkiye Yunanistan Nüfus Mübadelesi sırasında İtalya topraklarında sayıldıkları için mübadeleden kurtuldular. Bu nedenle günümüzde Rodos’ta küçük bir Türk azınlığı bulunmaktadır.